12 Mart 2018 Pazartesi

Fantastik Film - The Shape Of Water

Herkese merhabalar efenim ...

4 Mart tarihinde Oscar 2018 töreni yapıldı.Ve en iyi film ödülü "The Shape Of Water"a gitti.Hakketti mi ? Evet bence sonuna kadar hakketti.İzlerken Amelia (en sevdiğim filmdir) da aldığım tadı aldım diyebilirim.Konusu bana daha çok eski yaratık filmlerini anımsatsa da biraz filmde korku ve bilim-kurgudan çok "sevgi" konusu üzerinde durulmuş.Başroldeki Sally Hawkins'i daha önce Maudie filminde izleyip çok beğenmiştim zaten bu tarz rollere çok yakışan ve kaldırabilen bir isim.Bence bu yıl iki filmde ki rolüyle de "En İyi Kadın Oyuncu " Oscarını da hakketti.

Son olarak filmin yönetmeni Guillermo del Toro'ya da helal olsun, adam Oscar için her şeyi kullanmış filmde; azınlık meselesi, siyahilerin hakları var, eşcinsel hikayesi var, fantastik öğeler var, tanrı, din, incil vb içerikler var, müzikal var, Amerika - Rus çekişmesi var.

Soğuk savaş döneminde bir çok ülke gizli birimler geliştirmiştir. Bu gizli birimler gizli silahlar üretmek için uğraşmaktadırlar. Büyük bir bütçe ile oluşturulan Laboratuvarlar, insan üstü yaratıklar üretmek içinde kullanılmaktadır. Bunlardan birinde çalışan ve dilsiz olan temizlikçi Eliza Esposito, buranın gizili bir yer olduğu konusunda tam fikir sahibi değildir. Arkadaşı Zelda bir bölümde tuhaf bir yaratık olduğunu söyler. Bu yaratığı merak eden Eliza Esposito, bu bölüme gider. Sürekli olarak gidip gelmesiyle birlikte hem karada hemde suda yaşayabilen bu yaratığa aşık olur. İmkansız gibi görünen bu aşkı işleyen Suyun Sesi filmi festivallerde “Aşkın Gücü” olarak yayınlanmıştır. 17 akademi ödülünün de sahibi olan bir yapım.

Suyun Sesi : Afis

Kitap - Yaban Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Herkese merhabalar efenim ...

Türk Edebiyatı'nın En İyi 100 romanını okuma maceram kaldığı yerden devam ediyor ! Bu okul dönemi içinde ne kadar okuyabilirim bilmiyorum ama şu 2 ay içinde (araya başka kitaplarda girdi) 2 tanesini okuyabildim :/ 

Gelelim Yakup Kadri'nin ünlü eserlerinden biri olan Yaban'a.Öncelikle dili sadeleştirilmiş olsa bile çok fazla eski sözcük vardı ve bir çoğunu mantıken çözmeye çalıştım bence bu eserlerin daha iyi bir sadeleştirmeye ihtiyacı var.Kitap Sakarya savaşından sonra Yunan ordularının iyice köylere girmesi ve ülkeyi işgal etmesi döneminde geçiyor.Baş kahramanımız Ahmet Celal savaşta bir kolunu kaybetmiş eski bir subaydır ve bir köyde yaşamaya başlar.Kitabın tabi ana noktası bir Türk entellektüeli Türk köylüsü arasındaki bilinç ve düşünce farkı üzerine odaklanıyor.Ahmet Celal köylülere Mustafa Kemal'i ve vatan savaşını anlatır ama köylü hiç oralı olmaz hatta Ahmet Celal'e 'Yaban' gözüyle bakarlar.Burada 'yaban' oralı yani köylü olmayan anlamındadır.Yunanlılar ülke topraklarını basınca köylü halk yanıldığını anlar ama artık iş işten geçmiş olur.Aslında bu bir roman sayılsa da Ahmet Celal'in anı defteri de diyebiliriz.Dönem zihniyetini daha iyi anlamak için oldukça iyi bir roman.Şu sıralar KPSS'de Kurtuluş Savaşını çalışırken oldukça iyi denk geldi :)

Görsel sonucu

10 Mart 2018 Cumartesi

Kore Dizi - A Korean Odyssey

Herkese merhabalar efenim ...

Ayın 24 'üne kadar bir koşturma içindeyim Balıkesir'de.24'ünde 1 haftalığına İzmir'e gidiyorum yine :) O zamana kadar bana Fighting !

Gelelim bugünün dizi postuna.Eh hep yabancı diziler olmaz ! Mutlaka Kore dizileri de olmalı arada ki ortam şenlensin ! Goblin dizisine oldukça benzetildi ama Goblin den daha iyi bir dizi olamadı maalesef.Kötü efektleri ve sona doğru saçmalayan senaryosuyla 20 bölümde son bulundu ki bence 16 bölümde yeterdi bu diziye.

Böyle bir kadro harcandığı için üzülüyor tabi insan.Ama en çokta Cha Seung Won Oppa'yı özlemişim.Ona kötü bir karakter ne kadar da yakışıyor yahu.Hele mimikleri,oyunculuğu ! Resmen onun üzerine kuruldu dizi :) Sırf onu izledim bile denebilir :D

Konusu:
Dizi, birbirleriyle bir türlü anlaşamayan Son O-Gong (Lee Seung-Gi) ve Woo Ma-Wang’ın (Cha Seung-Won) kötülüğün her yerde kol gezdiği karanlık bir dünyada gerçek bir ışık aramasını konu almaktadır.


Karakterleri:
Lee Seung-Gi dizide insanüstü bir varlık olan Son O-Gong karakterini canlandırmaktadır. Gerçekte 'Kutsal Yeşim İmparatorluğu'nda yaşamaktadır. Çarpıcı bir moda anlayışına sahip karizmatik bir kişiliğe sahiptir. Oldukça gururlu birisidir. Özel güçlere sahiptir. Bir gün, büyük bir hata yapar. Hapsedilir ve özel güçleri mühürlenir.

Cha Seung-Won dizide son 1000 yıldır bir aydınlık arayan ve nazik bir iblis olan Woo Ma-Mang karakterini canlandırmaktadır. İnsanların dünyasında, Woo Ma-Wang Kore’nin en büyük eğlence ajansının başıdır.

Oh Yeon-Seo dizide 'Big Debt Realtors' ('Büyük Borç Emlakçılık') adında bir emlak şirketinin yöneticiliğini yapan Jin Sun-Mi (Sam Jang) karakterini canlandırmaktadır. 'Big Debt Realtors' sadece perili/lanetli olduğu söylenen ve başarısız işletmelerden dolayı terk edilmiş evler ile ilgilenmektedir. Sun-Mi canavarları görebilme yeteneğine sahiptir. Hem zengin hem de güzel birisidir ancak arkadaş canlısı birisi değildir ve sosyal becerileri sıfırdır.

Lee Hong-Ki dizide bir süper star olan Jeo Pal-Gye karakterini canlandırmaktadır. Bir iblis olan sihirli güzleri ile kadınların kalplerini çalarak süper yıldız olabilmiştir. Woo Ma-Gong’ın (Cha Seung-Won) yönettiği eğlence şirketinin bünyesindeki bir ünlüdür ve sahne adı olarak P.K takma adını kullanmaktadır. Popülerliği ve sosyalliği sayesinde birçok konu hakkında bilgi edinir. Bu edindiği bilgiler ile Son O-Gong (Lee Seung-Gi) ve Woo Ma-Gong arasında gidip gelir.

Lee Se-Young dizide bir zombi olan Bong-Soon (Ah Sa-Nyuh) karakterini canlandırmaktadır. Ölü bir bedenin içinde yaşamaktadır.

Jang Gwang dizide O-Gong’a (Lee Seung-Gi) hizmet etmeye atanmış finansal dünyanın 1 numaralı şirketin başkanı Yoon Dae-Sik (Sa Oh-Jung) karakterini canlandırmaktadır.

Bora bir top star olan Alice karakterini canlandırmaktadır. Woo Ma-Wang (Cha Seung-Won) tarafından yönetilen eğlence ajansındandır.


9 Mart 2018 Cuma

Kişisel - Öneri Makinesi Mimi !

Herkese merhabalar efenim ...

http://onerimakinesi.blogspot.com.tr 'dan bana mim geldi ! Ay bayılırım kendimi anlatmaya :D Hemen yaptım tabi :) Mimiz Sinema Ve Ben ! Mimi yapmak isteyen herkesi davet ediyorum bu blogta özel davet beklemeyin ! :)

1-Sinemada izlediğiniz ilk film ?

Aslında Harry Potter serisine düşkünlüğüm ben de ilk olduğu anısından gelir.2001'de beyaz perdeye girmiş olan ilk filmi ben 6 yaşındayken izledim.Hem de babamın kucağında :D Hatta 2.yarısında uyayakalmışım :D 

2-Film en güzel .... 'de/a izlenir.

Sinemada

3-Film izlerken olmazsa olmazın var mı ? Varsa neler ?

Abur cubur :D
-
4-Tek başına mı,kalabalık mı ?

Sinemada kalabalık onun dışındaki yerlerde tek.

5-Mısır mı cips mi?

Cips :)

6-İki boyutlu mu üç boyutlu mu ?

Sinemasına ve filmine göre değişir aslında.Bazı filmlerde gereksiz 3 boyut oluyor Aman Ne Macera ! Ya romantik filmde ne alaka kardeş 3D :D

7-Avm sineması mı sokak sineması mı ?

Hiç sokak sinemasına gitmedim :)

8-Filmden önce fragman izlemek mi,yorum okumak mı ?

Yorum okumak.Spoiler verene bippppp !

İspanyol Dizi - La Casa De Papel

Herkese merhabalar efenim ...

Şu sıra herkesin dilinde bir İspanyol dizisi olan  La Casa De Papel 'den bahsetmek istiyorum sizlere bu dizi postunda.2 sezonluk bir dizi ve tadı kaçmadan bitirildi.İlk sezon Netflix'te yayınlandı 2.sezonu bir İspanyol yapımı alıp devam ettirdi.İlk sezon 13 bölüm sürerken 3.sezon 6 bölüm yayınlanıp bitirildi ama bence iyi ki bitirildi çünkü sakız olma olasılığı vardı bir yerden sonra kendini tekrar etmeye hatta mantık hatalarıyla dolup taşmaya başladı.

Profesör liderliğinde 8 sabıkalı soyguncunun İspanyol Krallık Darphanesine soygun yapmasını anlatıyor dizi aslında en kısa anlatımıyla.Soygun toplamda 5 gün sürüyor ve bu süreçte soygun öncesini ve soygun anı anlatılıyor.Bundan sonra ki anlatımı karakterler üzerinden yapacağım için büyük oranda SPOİLER içeriyor olacak :

The Professor 

Soygunun beyni diyebileceğimiz kişi.Tam bir sanat aşığı ve unvanının hakkını verir derecesinde de zeki bir karakter bir çok şeyin altından ince zekasıyla oldukça iyi sıyrılmayı başarıyor dizide.Tabi ki de benim 2 favori karakterimden biri.

la casa de papel the professor ile ilgili görsel sonucu

Tokio 

Dizinin senaristinde de resmi açıklama geldiğine göre şunu söyleyebilirim ki senarist Tokyo karakterini Matilda karakterinden ilham alarak yapmış.Kısa kahküllü saçları ve choker kolyesi,suikastçi ve isyancı düşünceleriyle resmen Matilda'nın büyümüş hali diyebilirim.Matilda kim diyorsanız "Leon" bizde ki adıyla "Sevginin Gücü" adlı filmde Natalie Portman'nın canlandırdığı bir karakter.

Benim yorumumu soracak olursanız karakterden dizi boyunca nefret ettim.Ulan bu karakteri kim ne diye sevdi :D Başından sonuna kadar plana uymadı,mahvetti,aşk meşk işine karışınca herkesi sattı bir de canım Berlinciğim ile karşı karşıya olunca aaa dedim bu zilli ölse de kurtulsak :D

la casa de papel tokio ile ilgili görsel sonucu

Berlin

Egoist,narsist hasta manyak Berlin :D Evet karaktere resmen aşık oldum :D Ben de Stockholm Sendromu falan yaşıyorum sanırım :D Berlin Sendromu :D 2 favori karakterimden biri de bu karakter zaten alternatif lider olarak geçiyor.Grubun içerde ki lideri.Tabi bazen yanlış kararlar verip egomanyasına zayıf düştüğü zamanlar olmadı değil.Ama başından sonuna plana sadık kalıp adam gibi kötü olan :D bir karakter Berlin.

la casa de papel berlin ile ilgili görsel sonucu

Rio

20'li yaşlarda ve hacker kendisi.Tokyo ile aşk yaşıyorum diye planın içine etti her fırsatta.Gıcık olduğum karakterlerden biri.Tam bir ergen !

la casa de papel rio ile ilgili görsel sonucu

Denver

İnsan babasıyla birlikte soyguna katılıyor mı ya :D Dur babana sayacaklarım var zaten ona bile geleyim :D Bence dizinin sonunda en karlı çıkan karakterlerden biri oldu.D

la casa de papel denver ile ilgili görsel sonucu

Nairobi

Bu karaktere karşı nötrüm aslında.Deli dolu olması ve sürekli milleti gazlaması dışında çokta etkisi olmayan bir karakter oldu.

la casa de papel rio ile ilgili görsel sonucu

Moskow

Denver'in babası ! Ula  hasta hasta bir insan niye böyle bir soyguna girer hadi sen girdin oğlunu niye böyle bir belaya sokuyorsun vay anam vay babam.Neyse ...

la casa de papel moskova ile ilgili görsel sonucu

Oslo ve Helsinki

Soygunda ve dizi de nötr olan karakterlerden ikisi.İkizler ve daha çok Berlin'in piyonu gibiler.

la casa de papel Oslo ve Helsinki ile ilgili görsel sonucu

Arturo Roman

Darphanenin müdürü.Tam bir pislik tam bir gıcık.Aslında rehine olduğu için üzülmemiz lazım ama soyguncuları bile bu adamdan daha çok sever olduk :D Hatta diziyi izlerken yorunlarda bi yorum görmüştüm o çok komikti :
"Berlin adamdır aksini iddaa eden Arturikodur " :D

Arturo Roman ile ilgili görsel sonucu

Alison Parker 

Planın önemli bir noktası çünkü kendisi İngiliz Büyük Elçisinin kızı.Tabi siyasi bir güç olduğu için önemli ama sevdiğim bir karakter değil açıkçası.

Allison Parker la casa de papel ile ilgili görsel sonucu

Raquel Murillo 

Soygun davasını alan karakter.Aslında profesöre karşı daha zekici hamleler yapmasını ve iki ince zekanın atışmalarını izlemek isterdim ama zekadan çok araya aşk meşk girdi o yüzden biraz tadı kaçtı diyebilirim.Death Note'a falan dönebilirdi dizi ama olmadı :D

Raquel Murillo la casa de papel ile ilgili görsel sonucu

Monica Gaztambide 

Dizi boyunca deli etti karı beni :D Ölse de kurtulsak diye bekledim ama olmadı :D Arturiko'dan hamile bir de zille tam bir metres kafasında biri.Denver'inde başına bela oldu :D 

Monica Gaztambide ile ilgili görsel sonucu

La Casa De Papel

Fantastik Film - Dark Tower

Herkese merhabalar efenim ...

Aslında aklımda Oscar aday filmlerinden devam etmek vardı ama izlemeye fırsat bulamadım maalesef.Bu filmi de İzmir'den Balıkesir'e gelirken izlemek nasip oldu.Aslında konusu itibariyle ilk çıktığı zamanda dikkatimi çekmişti ama izleyememiştim.Konu Bilim-kurgu oldu mu akan sular durur biliyorsunuz ki ! Onu bunu bilmem de Matthew Mcconaughey'e bayıldım favori kötü karakterlerimden olabilir sanırım adamın tipi tam kötülük için doğdum ben demiyor mu :D

Son olarak filmin Stephen King'in eserinden beyaz perdeye uyarlama olduğunu belirtmek isterim :)

Neyse efenim filmin konusuna gelicek olursak :


11 yaşındaki Jake Chambers (Tom Taylor), rüyalarında gördüğü, ancak kimsenin varolduğuna inanmadığı Orta Dünya'yla ilgili ipuçlarını takip ederek buraya ulaşmayı başarır. Burada yine rüyalarında gördüğü Silahşör Roland Deschain (Idris Elba) ile karşılaşır. Deschain, yıllarca kendi evrenlerini korumak için Kara Kule'yi savunmuştur, ancak Siyahlı Adam (Matthew McConaughey) oraya ulaştığında hem Orta Dünya, hem de insanların dünyası yok olacaktır. Ona engel olabilmek silahşör, genç Jake ile zorlu bir yolculuğa çıkacaktır.


Kara Kule : Afis

7 Mart 2018 Çarşamba

Etkinlik - !f Film Festivali

Herkese merhabalar efenim ...

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü.!F Film Fesivali'nin bu sefer ki konusu bugünün de anlam ve önemine istianeden Kadınlar."Kadın Var ! Hayat Var !" sloganı ile yola çıkılmış ve toplamda 5 bağımsız filmden oluşmakta.Ben sadece 2 tanesini izleyebildim.İzlediğim Ava ve Dans Eden kızlar adlı yapımdı.Ava şu an adını hatırlamadığım bir Arap ülkesinde genç bir kızın hayatını anlatıyor Dans Eden Kızlarda Türk yapımı bir proje 2 genç kızın arkadaşlık hikayesi.Ayrıca bu festival kapsamında her ayın son cumartesi yine kadınlarla ilgili bir film yayınlanacağı belirtildi.Bu tarz bağımsız filmleri izlemeyi ve festivale katılmayı seviyorum umarım gittiğim yerlerde de olur ve bunu kendim için bir gelenek haline getirebilirim :)

Görüntünün olası içeriği: 2 kişi, yazı

Otomatik alternatif metin yok.

Kore Dizisi : Queen Of Tears

 Herkese merhabalar efenim, Netflix de şu an güncel olan bir diziden bahsedicem. Baş roldeki adamı çok sevmesem de onun baş rolünde olup da ...