28 Ekim 2017 Cumartesi

Kitap - Huzursuzluk Livaneli

Herkese merhabalar efenim ...

Sisli bir Balıkesir cumartesi sabahından merhabalar efenim.Saat 8 gibi kahvaltımı edip KPSS çalışmak için masanın başına oturdum şimdi de bir kahve molası verip bloğumu yazmak istedim.Aslında önümüzde ki hafta aynı zamanda benim vize haftamda ama bu dönem ki derslerimiz daha çok uygulamaya yönelik olduğu için 4 tane falan teori sınavımız var onlarda çok fazla çalışılması gereken sınavlar değil o yüzden daha çok KPSS'ye odaklanmış durumdayım şu aralar.Çalışılması gereken çok fazla konu var hele de Genel Kültür bölümünde Tarih-Coğrafya ve Vatandaşlık beni öldürüyor resmen bilgiler çok fazla ve çok ayrıntı Allah bütün sınavlara girecek öğrecilerin yanında olsun değerli Mümin kardeşlerim :D

Neyse efenim KPSS dışında deli gibi kitap okuyorum elbette ruhuma iyi gelen şeylerden biri elbette kitaplar.Geçtiğimiz ay Okuoku'dan bana oldukça uzun bir süre yetecek sayı da kitap alışverişi yaptım üstüne bir de Balıkesir İl Kütüphanesi tekrardan faaliyete geçinece beni kitap aşkımdan koparacak hiç bir engel kalmadı ...

O alışverişimde aldığım kitaplardan biri de Livaneli'nin yeni çıkardığı kitaplardan biri olan Huzursuzluktu.Elia İle Yolculuğa göre tabi ki çok daha iyi bir kitaptı ve Livanli okuduğumun bir kez daha farkına ve tadına vardım.Ezidileri daha önce duymuş muydunuz ? Açıkçası ben duymamuştım ve bunu ilk defa Livaneli ile öğrenmiş oldum.IŞID-Mardin ve çok uzak olduğum dünyalardan bir hikaye ... Suriye sorunu ve gerçek hayatla bağlantılı daha bir çok harika tespitler ve tespitlerin hikayeye damla çikolata tadında ustaca karıştırılması.

Sizin içinde küçük bir kültürel bilgi olması açısında Ezdiler kimler neler yaşadılar onlardan bahsetmek istiyorum ...

Kökenlerinin çok eski olduğu iddia edilse, Ortadoğu’nun millattan önceki önemli inançlarından Zerdüştlüğe dayandırılsa bile, Êzidilik kavramına ilk olarak, yaşamını 1153 yılında yitiren Şaristani’nin kitabında rastlanır. Şaristani’nin kitabından sonra, 1670–1680 arasında Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde de Êzidilerden bahsediliyor.

Êzidiler, Allah’a inanır. Ayrıca Allah’ın peygamberlerini de tanırlar ama Êzidilere göre Allah, “insanlara secde etmesini” isteyerek Meleki Tavus’a “haksızlık” yapmıştır. Êzidiler, Meleki Tavus’u Azrail gibi ruh almaya gelen melek olarak görür. Yani Meleki Tavus insanlara haksızlık yapmamış, Allah’ın emirlerini yerine getirmiş, dünyayı kötülüklerden arındırmayı kendine görev edinmiştir. Êzidilere göre kötülük insanların kalbindedir. Meleki Tavus da “emre” karşı gelerek insanlara, yani kötülük sahiplerine secde etmemiştir.

Êzidiler Araplar, Farslar, Türkler, Hıristiyanlar ve hatta Müslüman Kürtlerin katliamlarına uğradılar. Laleş, onlarca kez Êzidilerin başına yıkıldı; kadınları, kızları hep pazarlarda esir olarak satıldı, katledenlerin cariyeleri oldular. Bu nedenledir ki nüfusları hep azaldı. Milyonlarla ifade edildikleri coğrafyada şimdi ancak birkaç yüz bin Ezidi kalmış görünüyor. Bir o kadarı da ülkesinden göç etmiş ve ağırlıkla Avrupa’ya yerleşmiş durumda.

Kaynak : http://www.diken.com.tr/

Kitapta bahsedildiği kadarıyla ise bana en ilginç gelen tarafları Tavuskuşuna farklı bir değer vermeleri ve maruldan korkmaları (içinde şeytanın barındıklarını düşünüyorlarmış) aynı zamanda mavi renkten uzak durmaları ... Müslümanlığa biraz ters bir anlayışları olduğu için sanırım tarih boyunca pek sevilmemişler.Çünkü mantıken bizim dinimizde insanları secde etmesi istenilen kişi şeytandır - bildiğim kadarıyla yanlışsam lütfen uyarın - ve bu yüzden kötü olarak görülür,düşünülür Müslümanlığa göre insanlar iyi doğarlar - Hristiyanlık'ta da kötü doğma inancı vardır hatta o yüzden vaftiz edilirler - hatta bebekler bizde "melek" olarak bile kabul edilir.O yüzden ezidilere genelde "Şeytana tapan" olarak bakarlar.Ne kadar doğrudur ne kadar yanlıştır bilmiyorum herkesin kendi inancı sonuçta inançlara saygı duymak gerekir biri gelip bize : Domuz yememek ne ya ne saçma salak bir inanç bu dese biz ne düşünürüz ? 

Şahsen Hümanist bir insan olduğum için bütün dinlere,inançlara saygım vardır benim elbette kendi değer yargılarım ve inançlarımda var bunlar kimseyi ilgilendirmeyeceği için şimdi burada açmak istemiyorum ama öğrenmek,araştırmak lazım her şeyi.İnsanları anlamaya yönelik bir yolculuk benimkisi ...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kore Dizisi : The Worst of Evil

 Herkese merhabalar efenim, Bugün size hiç benlik olmayan (polisiye,uyuşturucu kaçakçılığı,aksiyon) ama sırf ikinci yan roldeki kadın için b...