9 Ağustos 2014 Cumartesi

Maydanoz Time:Kitap-Özgürlüğün 50 Tonu E.L James

Herkese yepyeni bir hafta sonundan merhaba arkadaşlar...Böyle sevinçli bir giriş yaptığıma bakmayın.Moralim iç güveysinden hallice.Çünkü suratım haşlanmış soyulmaya hazır patates gibi.Ya da sedef hastalığının daha ilk başlarındaymış gibi duruyor.Havuz keyfi yaptığımız gün ben mal gibi Karadeniz'in güneşinden ne olcak yaa dediğim için Allah al sana Karadeniz güneşi küçümsermisin sen işte böyle yaparım senin suratını çek bakalım şimdi dedi herhalde.Üstüne belki çokta belli olmaz az biraz kapatır belki diye düşünüp kapatıcı sürdüm iyice soyukları çıkardı ortaya su ile çıkarmaya çalışıncada soyulan yerler kanamaya başladı Allahhhh tabi bu cezalar yetmezmiş gibi birde dudağımda uçuk çıktı ben cezalara doymuyorum anlayacağınız.Havuz keyfiii diye hava atarken yine çakıldım yerin dibine...Neyse bu sayede gezmeleri rafa kaldırıp eve inzivaya çekildim ve bol bol kitap okumaya adamış bulunuyorum kendimi.Zaten haftaya bilmem ne zaman İzmir'e geri dönüyormuşuz malum gitmeye az kala daha okul alışverişlerim var bir sürü ihtiyaç var.

Sızlanmalarımı rafa kaldıracak olursak serinin son kitabı olan Özgürlüğün 50 Tonu kitabı beni iyice bu seriye bağladı diyebilirim.Her kitap bir önce ki kitaptan daha iyiydi.Tabi biraz can sıkıcı bulduğum yazarın sayfa sayısını uzatmak için baştan baştan aynı olayları tekrarladığını da söylemek istiyorum.Alacakaranlık serisinden sonra hiç beni bu kadar kendine bağlayan bir kitap daha olmamıştı.İlk kitabına biraz ön yargı ile yaklaştığımı açıkça kabul ediyorum.Biraz iğrenç geldi başta bana seks kısmının bu kadar açık seçik anlatılması gerim gerim gerildim açıkçası okurken.Psikoloji ağırlıklı okuyacağım için bu yaştan sonra her türlü sapıkla.manyakla uğraşacağım düşünülürse bu tip durumlara alışmam gerekiyor herhalde.Zaten ben hiç seks konusunda aman aman çok ayıpp aa aa hiç konuşulur mu böle şeyler yasaklı kelime bi kerem o diyen biri olmadım.Bu konuya hep bilimsel yaklaştım bizi leylekler getirmedi sonuçta değil mi?

3.kitapta daha büyük heyecanlar işin içine giriyor diyebilirim.Kaçırılmalar,sapıklar Bay Grey'in saklı hayatı su yüzüne çıkıyor.Aslında başta manyak sapık lan bu dediğim Bay Grey bana okudukça aslında hiçte düşündüğüm gibi bir adam olmadığını hissetirdi.Sonuçta hangi erkek istemez ki ? Kırbaç,kelepçe desen hepsinin gözleri parlar aman canım sadistçe öyle şeyler sapık mıyım ben diyen erkek bulmak bence çok zor o yüzden helede Amerika gibi bir yerde çokta vampirimsi ya da doğaüstü bir adam gibi algılanmamalı Bay Grey!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Komedi Filmi : The Blackening

 Herkese merhabalar efenim, Benim gibi ofansif Amerika mizahını biliyor ve seviyorsanız beğeneceğiniz bir film.Çok fazla Amerika mizah kültü...